Dünyaca ünlü Kartacalı Kumandan Anibal, küçük yaşlardan itibaren dünyanın o günkü süper gücü Romalılara karşı mücadele eden başarılı bir komutan.

Tanınmış Kartaca Krallığı’nın en meşhur kralıdır Anibal. Tunus’da yer alan Kartaca Krallığı (Carthagania) toprakları gelişmekte olan Roma İmparatorluğu’ nun saldırıları altında kalmaya başlar. İtalya ve çevresi üzerinde kesin bir hakimiyet kurmak isteyen general Anibal büyük bir ordu ile İber Yarımadası’ndan Alpler’e doğru yola çıkar. Amacı Romalılar üzerinde kesin bir etkinlik kurmaktır.

Ordusu kalabalık, iyi donanımlı ve acımasızdır. Etrafında yer alan bir sürü düşman kabile ve aşiretlerle savaşır ve hepsini yenmeyi başarır. Önüne çıkan Roma garnizonlarını silip süpürür. Romalı kral, Anibal’ın orduları ile karşılaşmak ve savaşmak istemez. Uzun aylar süren bu seferde Anibal’ın orduları, bugünkü İtalya’da yer alan Pirene Dağları’nın sarp yamaçlarında, çeşitli düşman kabilelerin vur-kaç saldırıları ve bastıran kış koşulları ile perişan olur.

Romalılar ile yaptığı savaşta kötü bir bozguna uğrar, ordusu darmadağın olur. Kendisi kaçıp, Suriye’ye sığınır, orada Romalılar’a teslim edileceğini öğrenince bir yolunu bulup Bitinya Krallığı’na kaçar. Bitinya Kralı Prussia onu kabul eder. Anibal Romalılar’ın Bitinya Krallığı’na saldırmaya cesaret edemeyeceğini, tahmin etse bile kralın kendisini Romalılar’a teslim etmeyeceğini düşünür. Ancak Bitinya Krallığı Anadolu’da (Anatolia) ya da Küçük Asya’da (Asia Minor) oldukça küçük bir krallıktır. Anibal’ın Bitinya Krallığı’na sığındığı bu zamanlarda Eskihisar kalesi’nde de kalıp yaşadığı anlatılır. Roma’nın baskısı ile Bitinya Krallığı’nda da bir tür hapis ve gözaltında tutulur Eskihisar kalesinde. Eskihisar Kalesi’nden (Nikeiata Castle) de bir şekilde kaçar ama yakalanıp Romalı askerlere teslim edileceğini anlar ve boynunda taşıdığı zehiri içerek yaşamına son verir.

Anibal’ın öldüğü bu yerde anıt yapılması, ilk kez 1934 yılında Atatürk tarafından emredilmiş. Ancak bu istek 1981 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu anıt-mezar şu anda TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi  sınırları içeresinde kalmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir