Kocaeli’nin Gebze ilçesi; bilim, teknoloji, sanayi, tarih, kültür ve turizm merkezi olarak dikkat çeker. Frig, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı dönemlerinde önemini hep koruyan Gebze, Cumhuriyet döneminde de kültür ve tarihin aynası olmaya devam etmiştir. İslam orduları ile İstanbul’u fethe giden Ebu Eyyûb el-Ensarî’nin yolu Gebze’den geçmiştir. Bu şehrin tarihinde Kartacalı komutan Hannibal da vardır; Türkistan’dan Bizans’ı fethe gelen Timurhan da. Gebze, Fatih Sultan Mehmet’in 1481 yılında Üsküdar’a sancak dikip doğuya sefer yapacağını ilan etmesi üzerine Hünkâr Çayırı’nda otağını kurduğu ve hayata gözlerini yumduğu yerdir. Elbette yolu Gebze’den geçenler bunlarla sınırlı değildir. Gebze tarihinde Sultan Orhan Gazi, İlyas Bey, Çoban Mustafa Paşa, Osman Hamdi Bey ve Mustafa Kemal Atatürk gibi birçok önemli tarihi şahsiyetin ismini de görürsünüz.
Tarihi geçmişi ile bizleri şaşırtan Gebze, aynı zamanda doğal güzellikler diyarı olarak bizleri büyülemeyi de başarır. Kalesi, camileri, külliyeleri, kervansarayları, türbeleri yanında tabiat parkları, yaylaları, çeşmeleri, bahçeleri, mahalleleri ve sahilleri ile tarihin dokusunu yüzyıllardır doğa ile iç içe barındırmaktadır.
Gebze; üzüm bağları, meyve bahçeleri ve enginar tarlaları ile ünlü. Kuzu dolmaları ve koyun yoğurdu dillere destan Gebze’nin meyveleri, Osmanlı saraylarında padişah sofralarını süslemiş. Geçmişte meyve bahçeleri, üzüm bağları ve buğday tarlalarının olduğu yerlerde, bugün organize sanayi bölgeleri kuruldu. Gebze, bilişim ve sanayide öncü bir marka kent haline geldi. Sahip olduğu iş kollarının çeşitliliği ve üretim gücü ile ekonominin kalbi de Gebze’de atmaktadır. Her geçen gün nüfusu artan Gebze ilçesi, TÜBİTAK Bilimsel Araştırma Merkezi, Gebze Teknik Üniversitesi, Bilişim Vadisi gibi birçok ulusal ve uluslararası firma, kurum ve kuruluşun merkezi konumundadır.
Geçmişten günümüze İstanbul’un Anadolu ile bağlantısını sağlayan yol üzerinde önemli bir konaklama merkezi olan, Tarihi İpek yolu kollarının birleştiği kavşak noktasında bulunan Gebze; Marmara Bölgesi’nin doğusunda, İzmit Körfezi’nin Kuzey kesiminde yer alır. Tarihi seyir içinde adı birkaç kez değişen ve adını Gekbuze’den Gebze’de bir zamanlar Merkez, Darıca, Mollafenari ve Taşköprü nahiyelerine bağlı Yarımca’dan Tuzla’ya kadar onlarca köy bulunuyordu. Bu köylerin birçoğu bugün ilçe merkezi ve belediye haline getirilerek, İstanbul ve İzmit’e bağlandı. Son olarak 2008 yılında Gebze bir kez daha bölündü ve Darıca, Dilovası ve Çayırova, Gebze’den ayrılarak ilçe haline geldi.